turkey_wm.gif (12799 bytes)

antakya1.gif (2253 bytes)
anasayfa.GIF (2231 bytes)
hayatim.GIF (2246 bytes)

tarih.GIF (2228 bytes)

Biltek2.GIF (2206 bytes)

email.gif (2382 bytes)

bullet.gif (954 bytes)ANTAKYA’ NIN TARİHİ

bullet.gif (954 bytes)Tarih Öncesi Dönemlerden Hititlere Kadar Antakya

         Çağlar boyunca Hititler, Selevkoslar, Romalılar ve Osmanlılar gibi değişik milletler ve kültürlerin merkezi olan Hatay yöresinin tarihi Paleolitik döneme kadar uzanır.

bullet.gif (954 bytes)Paleolitik Dönem:

          İnsanlık tarihinin en uzun dönemi olan Paleolitik dönemde insanlar taşlardan ilkel olarak kesici, kazıcı ve delici aletler yapıp kullanmışlardır. Bölgede yüzey araştırmaları ve kazı çalışmalarının verdiği bilgilere göre yöredeki yerleşim tarihinin M.Ö. 100.000’ le başladığı kabul edilen Orta Paleolitik döneme rastladığı kabul edilmektedir. Diğer bazı kaynaklara göre de Antakya’ da Altındere adı verilen bir yatakta Alt Paleolitik döneme ait küçük bir el baltası ile yine aynı yerin kumluklarında 1.30 m.  derinlikte iki küçük el baltasının bulunması buradaki yerleşmelerin Alt Paleolitik döneme ait olduğunu ortaya koymuştur.

          Yine araştırmalar neticesinde 1954 yılında Altınözü İlçesinin güneydoğusunda bir seki üzerinde yapılan yüzey çalışması sırasında Orta Paleolitik dönemin özelliklerini taşıyan ve M.Ö. 100.000-40.000 olarak tarihlenen el baltası bulunmuştur.

          1956 yılında Samandağ-Çevlik mevkiinde Merdivenli Mağara ve 1958’ de de Tıkalı Mağara’ da yapılanı kazılarda bu döneme ait buluntular ele geçirilmiştir.

           1966 yılında Çevlik’ teki Kanal Mağara sı’ nda yapılan kazıda bu döneme ait alet ve gereçlerle 9 yaşındaki bir erkek çocuğa ait olan bir diş bulmuştur.

           1966 yılında yapılan çalışmalar sonucunda Şenköy-Pınarbaşı' nda çakmaktaşından yapılmış bir el baltası, bir uç ve bir yonga uç bulunmuştur.

bullet.gif (954 bytes)Neolitik Dönem:

            Neolitik dönemde ilk defa üretime geçildiği için bu dönem İnsanlık tarihinde yeni bir çağın başlangıcı olarak kabul edilir. Hatay yöresinde bu döneme ait buluntulara Reyhanlı yakınlarındaki Tel Cüdeyde ve Vadi El Hamam’ da rastlanmıştır. Buradaki buluntular arasında kerpiç ve çamurdan topraklarla örülmüş dörtgen planlı yapılar, kaba hamurlu sade kaplar, kırmızı astarlı çömlekler ele geçirilmiştir.

 bullet.gif (954 bytes)Kalkolitik Dönem:

             Bu dönem maden devrine geçiş dönemidir. Hatay’ da Amik Ovası’ nda yapılan kazı çalışmaları bu dönemde bu yörede yaygın bir yerleşmenin olduğunu ortaya koymuştur.

bullet.gif (954 bytes)bullet.gif (954 bytes)İlk Kalkolitik Dönem:

             Bu döneme ait buluntulara Amik Ovasında M. Ö. 5500-4200 olarak tarihlenen Tell Kurdu’ da rastlanmıştır. Tell Kurdu yerleşmesinde Halaf tipi seramik olarak adlandırılan tek ya da çift renkli geometrik ya da stilize edilmiş doğal motiflerle bezenmiş çanak ve çömleklere rastlanmıştır.

bullet.gif (954 bytes)bullet.gif (954 bytes)Orta Kalkolitik Dönem:

             Hatay yöresinde bu döneme ait eserlere Tell Kurdu, Tel eş-Şeyh ve Tabara- Akrad kazılarında rastlanmıştır. Bu yörelerde ele geçirilen koyu renk boyalı çanak ve çömlekler , Ubeyd benzeri kaplar, mutfak kapları gibi buluntular M.Ö. 4200-3700 olarak tarihlenmiştir.

bullet.gif (954 bytes)bullet.gif (954 bytes)Son Kalkolitik Dönem:

              Son Kalkolitik döneme ait bulunanlara diğer höyüklerin yanı sıra Tel Cüdeyde, Çatalhöyük, Tabara el- Akrad kazılarında ratlanmıştır. Bu kazılarda M.Ö. 3700-3200 yıllarına ait çanak ve çömleklerin yanı sıra yamuk kesitli orak bıçaklar gibi madeni eşyalara da rastlanmıştır.

bullet.gif (954 bytes)Tunç Çağı:

              Hatay’ da bu döneme ait en zengin eserlere Amik Ovası’ nda rastlanmıştır. Amik dışında Hatay’ ın 56 değişik yerinde ilk tunç çağı tespit edilmiştir. İlk kalıntılara Tel Tainat ve Tel Atçana’ da rastlanmıştır. Buralarda kalıntısı bulunan evler kerpiç kullanılarak dikdörtgen planlı yapılmıştır.

               Antakya-Reyhanlı arasındaki Tel Atçana ören yerindeki kerpiçten yapılmış ev kalıntıları koruma altına alınmadığı için doğal şartların etkisiyle büyük ölçüde yok olmuştur. Son yıllarda yapılan çalışmalarda ise, burayı koruma altına alabilmek için girişimlerde bulunulmuş, ören yerinin üzeri metal bir çatıyla kapatma çalışmalarına başlanmıştır; fakat ödenek yetersizliği nedeniyle bu çalışmalar yarım kalmış, ören yerinin üzeri kısmen kapatılabilmiştir.

                Tel Tayinat ve özellikle Tel Atçana’ da ( Alalah) 1934 yılından bu yana yapılan kazı çalışmaları Ataman DEMİR’ e göre iki sonucu ortaya çıkarmaktadır. Bunlardan birincisi Tel Atçana’daki yapılan kazılarda bulunan evler, ön avlulu saraylar ve savunma yapıları dışındaki parçalar buraların M.Ö. 5000- 4000 yıllarına rastlayan kalkolitik çağdan itibaren bir yerleşim bölgesi olduğunu ortaya koymaktadır. Ortaya çıkan ikinci sonuç ise M.Ö. 3. Binde Anadolu’ dan Amik Ovası kanalıyla Filistin’ e doğru hareket eden bazı kavimlerin Mısır’ a uzanan güney- kuzey doğrultulu yolda bu bölgeyi merkez durumuna getirmeleridir. Çünkü Filistin ve Suriye sahillerini takip ederek Güneydoğu Anadolu’ ya gelen yollar ile Mezopotamya’ dan gelerek Akdeniz’ e ulaşan yollar bu bölgeden geçmek zorundaydı. Grekler Makedonyalıların bölgeyi istila etmelerine kadar bu ticaret yollarını kullanmışlardır. Ticaretin zamanla gelişmesi her dönemde bu bölgenin askeri yönden kontrol altında bulundurulması zorunluluğunu da gündemde tutmuştur.

Backward.GIF (1639 bytes)Forward.GIF (1641 bytes)