Türkiye, Kıbrıs’taki karşılıklı mülkiyet iddialarının, Kıbrıs sorununun bir parçası olduğunu belirterek, sorunun çözümü için KKTC’nin komisyon kurma önerisinin en gerçekçi yol olduğunu bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanlı, kamuoyunda Loizidu davası olarak bilinen ve Avrupa Konseyi’nin bir Rum kadının açtığı dava üzerine Türkiye’nin tazminat ödemesini öngören kararını değerlendirdi.

Konunun esas tarafının KKTC olduğuna dikkati çeken Atacanlı, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nin bu ara karar ile Loizidu davasını münferit bir olaymış gibi ele aldığını ve dava konusunun Kıbrıs sorununun bir parçası olduğunu görmezden geldiğini bildirdi.

Türkiye’nin bugüne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bütün kararlarını, içerikleriyle mutabık olmasa bile istisnasız uygulaya geldiğini de hatırlatan Atacanlı, ancak söz konusu davanın istisnai bir işlem gerektirdiğini belirtti.

KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, sorunun asıl sahibinin KKTC olduğunu inkar eden AİHM ve Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nin bu kararıyla BM Genel Sekreteri’nin iyi niyet görevine yardımcı olamayacağının açık olduğu kaydedildi.

Loizidu davasının münferit bir insan hakkı ihlali olmadığı, Bayan Loizidu’nun durumunda olan ve Güney Kıbrıs’ta gayri menkullerini bırakma durumunda kalan on binlerce Kıbrıs Türkünün mevcut olduğunu, Kıbrıs’ta karşılıklı mülkiyet iddialarının tasfiyesinin ancak kapsamlı bir anlaşma çerçevesinde mümkün olacağı, Kıbrıs Türk tarafının karşılıklı mülkiyet iddialarına ilişkin olarak üzerine düşeni yaptığı ve bu taleplerinin gayrimenkul değişimi ve tazminat yoluyla çözüme kavuşturulması için komisyon kurulmasını önerdiği anımsatılan Dışişleri açıklamasında şöyle denildi;