Sayın
Meslektaşım,
Birçok
Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletlerinde,
hatta komşu ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de
klinik araştırma ve ilaç uygulamaları başta
olmak üzere onkoloji alanında araştırmalara yön
verebilmek, müşterek multidisipliner araştırma
protokolleri ile yeterli verileri daha çabuk
toplamak, değerlendirmek, yeni ve orijinal araştırma
konularını ve önceliklerini birlikte oluşturmak
amacı ile onkoloji alanında uzmanlaşmış insan gücünü
bir araya toplayabilecek bir “Türk Onkoloji
Grubu”nun organizasyonunu hepimiz uzun yıllar düşünmüş
ve istemişizdir.
Başta
üniversitelerimiz ve araştırma kuruluşlarımızın
bu konuda kaynakları ve önceliklerinin yetersizliği,
grup oluşturacak yeterli merkez ve uzman kadrolarının
azlığı böyle bir araştırma grubunun oluşturulabilmesine
uzun yıllar imkan tanımamıştır.
1989
yılında Ankara ve İstanbul’daki birkaç
merkezin bir araya gelmesi ile ilk adımını atmış
olan Türk Onkoloji Grubunun oluşturulabilmesinde,
toplantıları düzenleyerek, araştırmalara destek
olarak, hatta grubun sekreteryası ve veri
analizlerini yaparak öncülük yapan, o zamanki
ismi ile “Farmitalia-Carlo Erba”, şimdiki ismi
ile “Pharmacia & Upjohn” firmasına burada
şahsım ve Türk Onkoloji Grubu arkadaşlarım adına
teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim.
Aradan
geçen 10 yıl içerisinde, TOG yeni merkezlerin katılımı
ile büyümüş ve 23 merkezden üyesi ile, ülke içinde
ve dışında varlığını hissettirmeye başlamıştır.
Onkoloji
alanında hizmet ve ürün sunan diğer ilaç
firmalarının da TOG’na yakın ilgi göstermesi,
hem grup çalışmalarının bağımsızlığı hem
de tedavi protokollerinin sayı ve içeriğinin arttırılması
açılarından, grubun kendi sekreterya ve veri
analiz merkezini oluşturmasını zorunlu kılmıştır.
TOG,
son 10 yıl içinde başlattığı on iki araştırma
projesini başarı ile sonuçlandırmış, ulusal ve
uluslararası kongrelerde sunmuş ve makale olarak
da yayınlanmış olmakla, bilimsel erkini ispat
ettiği gibi, ülkemizde onkoloji konusunda hizmet
veren ilaç firmalarımızın büyük çoğunluğunun
desteği ile kendi sekreterya ve veri analiz
merkezini oluşturarak daha bağımsız ve
kurumsallaşmış bir grup niteliğini kazanmış
bulunmaktadır.
TOG’nun
Türk Hematoloji Grubu ve Pediatrik Onkoloji
Grubunun kuruluşlarına önderlik etmiş olmasından
da kıvanç duymaktayız.
Özellikle,
Türkiye’de “İyi Klinik Uygulamalar” ve “İnsanda
İlaç Uygulamaları ile ilgili Resmi Düzenlemeler”
çerçevesinde oluşturulan yerel ve merkezi Etik
Komiteleri nezdinde, böyle grupların oluşmasının
araştırmalarımızın verimliliği ve güçlülüğü
açılarından çok yararlı olduğu kanısındayım.
TOG
üyelerimizin sayısındaki artış, senede iki kez
yapılan genel kurul toplantıları ve gruba sunulan
araştırma protokollerinin sayısının artışı,
araştırma protokollerinin genel kurulda tartışılma
ve kararlaştırılmasında güçlük ve gecikmelere
neden olduğu için, TOG’nun yeniden yapılaşmasına
gidilmiş ve alt çalışma gruplarının daha bağımsız
olarak görev yapabilmeleri, TOG yönergesinde zamanında
yapılan değişikliklerle sağlanmış bulunmaktadır.
Bu
kitapçığı merkezlerimizden gelen bilgiler doğrultusunda
hazırlamış bulunmaktayız. Şüphesiz önümüzdeki
yıllarda, üye sayımızda olduğu kadar, Genel
Kurul, Yönetim Kurulu üyeleri ve alt çalışma
gruplarımızda değişiklikler ve ilaveler olacaktır.
Şimdilik sadece Tıbbi Onkoloji ve Radyasyon
Onkolojisi uzmanlarından oluşan TOG’na, ileriki
yıllarda, diğer grupların da katılabilmesi ümidi
ile tüm üyelerimize saygılarımı sunar, başarılar
dilerim.
Prof.
Dr. Dinçer Fırat
TOG
Başkanı