RUM YÖNETİMİAB'NE TAM ÜYE OLABİLİR Mİ?


ğEDİTÖRDEN
ğKIBRIS'TAN HABERLER
ğKIBRIS TÜRK ÜNİVERSİTELERİ
ğKİM KİMDİR ?
ğFİLATELİ
ğKİTAP
ğKIBRIS TÜRK MUTFAĞI
ğİLETİŞİM
ğASKER MEKTUBU
ğLİNKLER

 ANA SAYFA

e@mail

 Sayfa yenilemelerinden ve yeni başlıklardan haberdar olmak istiyorsanız e-mailinizi yazın.



    

Editör
Metin ÇETİN

webmaster&desing
Oğuz ÇETİN

 


AB, Yunanistan ve Almanya'nın önderliğinde Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tam üye olarak kabul etme yolunda adımlar atıyor.
Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tüm itirazlarına rağmen yürütülen bu sürecin hukuka aykırı olduğu, uluslararası hukukçular tarafından da vurgulanıyor. 
Amerika Birleşik Devletleri'nin Afganistan'a yönelik operasyonu nedeniyle gözden kaçan bu haberleri dikkatinize getiriyoruz;


İNGİLİZ HUKUKÇU MENDELSON'UN GÜNEY KIBRIS MÜTALAASI:
İngiliz hukukçu Profesör Maurice H. Mendelson'un, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin AB'ye tek taraflı üyelik başvurusunun hukuki yönlerini inceleyen mütalaası olumlu bulundu. 
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, mütalaayla Türkiye'nin bugüne kadar ısrarla savunduğu tezlerin geçerliliğinin ve haklılığının bir kez daha doğrulandığı vurgulanırken, "AB üyesi ülkelerin uluslararası hukuk ışığında gerekli değerlendirmeyi yapmalarını ve Rum Yönetimi'nin yasal olmayan üyelik başvurusunun durdurulması için gerekli adımları atmalarını beklemekteyiz" ifadesi kullanıldı.
Türkiye ve KKTC'nin tüm karşı çıkmalarına rağmen, GKRY'nin bu hukuk dışı üyelik sürecinin ileri götürülmeye çalışıldığına dikkat çekilen açıklamada, "Bunun devam etmesi halinde, hem hukuki hem de siyasi açıdan ciddi sonuçlar doğurması ve bölgede olumsuz yansımalara neden olması kaçınılmazdır" denildi. 
Açıklamada, GKRY'nin yaklaşımını yansıtan çalışmadaki görüşlerin hukuken geçersizliğinin sağlam dayanak ve gerekçelerle ortaya konulduğu da belirtiliyor.
MENDELSON'UN MÜTALAASI
Birleşmiş Milletler Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi belgesi olarak yayımlanan Mendelson'un 12.09.2001 tarihli mütalaası, 1997 yılında aynı konuda yazılmış raporun, GKRY'nin ileri sürdüğü karşı görüşler ışığında yeni bir değerlendirmesi. 
Açıklamada, Prof. Mendelson'un GKRY'nin AB'ne üyeliği konusunda vardığı başlıca sonuçlar şöyle sıralanıyor: 
"1/GKRY'nin AB'ye katılım başvurusu, 1960 Garanti Andlaşması'nın Kıbrıs'ın herhangi bir ülkeyle tamamen veya kısmen ve Türkiye ile Yunanistan'ın birlikte üye olmadıkları siyasi ve ekonomik birliklere katılımını yasaklayan açık hükmüne aykırıdır. Böyle bir başvuru, Garanti Andlaşması'nın ve 1960 Antlaşmalarıyla Kıbrıs adasında kurulan hukuki ve siyasi düzenlemelerin ve bunların içerdiği uluslararası yükümlülüklerin ihlalini oluşturmaktadır. 
2/Kıbrıs'ın bağımsızlığını garanti eden Garantör Ülkelerin de, yasaklanan böyle bir birliğin gerçekleşmesini doğrudan veya dolaylı şekilde sağlamayı amaçlayan faaliyetleri önleme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu nedenle İngiltere ve Yunanistan'ın bu yöndeki çabaları önlemeleri bu ahdi yükümlülüklerinin bir gereğidir. AB'ne üye diğer ülkeler de bu hukuk dışı müracaatın engellenmesi hususunda sorumluluk taşımaktadırlar. 
3/Kıbrıs'ta iki tarafı temsil eden meşru bir otorite yoktur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin onayını vermediği ve tüm ada adına yapılan bu müracaat hukuken geçersizdir." (Ankara, 17 Ekim.2001)
KKTC DIŞİŞLERİ: "RUMLARIN AB ÜYELİĞİ GARANTİ ANLAŞMASI'NIN 1. MADDESİNİN AÇIK İHLALİDİR"
KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanlığı, Rum Yönetimi'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğinin üye ülkelerle siyasi ve ekonomik bütünleşme anlamına geleceğini ve bunun da Garanti Anlaşması'nın 1. Maddesinin açıkça ihlal anlamına geleceğini bildirdi. Bakanlık, Güney Kıbrıs'ın 1960 anlaşmaları ve uluslararası hukuka aykırı olarak yaptığı üyelik müracaatının, adada tarafların mutabık kalacağı kapsamlı çözüme kadar durdurulması gerektiğini kaydetti. 
Dışişleri ve Savunma Bakanlığı'nca yapılan açıklamada Avrupa Birliği'nin Kıbrıs Rum Yönetimi'yle başlattığı gayri yasal müzakereleri değerlendirdi. Açıklamada, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Avrupa Birliği'ne 3 Temmuz 1990 tarihinde yaptığı tek yanlı müracaatın 1960 Anlaşmaları'na aykırı olduğu ve olası bir AB üyeliğinin gayrı yasal bir durum yaratacağı bir kez daha yinelendi. KKTC'nin şimdiye kadarki itirazının ne kadar geçerli olduğunun uluslar arası hukukçuların yaptığı açıklamalarla hukuki zeminde defalarca teyid edildiğine dikkat çekilen açıklamada, anlaşmaları inceleyen uluslar arası hukukçuların Rum Yönetimi'nin AB'ne üyeliğinin 1960 Anlaşmaları'nın ihlali anlamına geleceği yönünde çeşitli değerlendirmelerde bulunduğu kaydedildi. 
Rumların üyeliğinin gayri yasallığını çalışma ve değerlendirmeleriyle dile getiren Londra Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profösörü Maurice Mendelson'a atıfta bulunan bakanlık, sözkonusu hukukçunun Rum Yönetimi'nin AB üyeliğinin Kıbrıs'ın uluslar arası mükellefiyetlerine ve Yunanistan ile İngiltere'nin anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerine aykırı olduğunu defalarca söylediğini belirtti. Birliğe üyeliğin, üye ülkelerle siyasi ve ekonomik bütünleşme anlamına geldiğini ve bunun da Garanti Anlaşması'nın 1. Maddesini açıkça ihlal edeceğini belirten Prof. Mandelson'un ayrıca uluslararası kuruluşların Garanti Anlaşması'nın kapsamı dışında kaldığı yönünde değerlendirmesi bulunduğu vurgulandı. Açıklama şöyle devam etti:
"Prof. Mendelson, uluslararası kuruluşların Garanti Anlaşması'nın kapsamı dışında kaldığı, Anlaşma'nın sadece devletlerle birliği yasakladığı, bu çerçevede 'Kıbrıs'ın uluslararası kuruluşlara üye olabileceği iddialarına da cevap vermekte ve Türkiye ile Yunanistan'ın birlikte üye oldukları uluslar arası kuruluşların 1. Madde kapsamındaki sınırlamalara tabi tutulmayacağı hususunda tarafların mutabık kaldıklarını, dolayısıyla 'Kıbrıs'ın Türkiye ve Yunanistan'ın birlikte üye olmadıkları (AB gibi) uluslararası kuruluşlara üye olmasının Anlaşma'nın 1. Maddesi'ne aykırı olacağının altını çizmektedir."
Prof. Mendelson'un ayrıca Kıbrıs Rum Yönetimi'nin garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin onayı bulunmaksızın AB'ye üye olmasının Garanti Anlaşması'nın 2. Maddesi'nin ihlali anlamına geleceği yönünde açıklamaları bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, AB organlarından uluslararası hukuka aykırı bu müracaatı durdurup iki taraf arasında mutabık kalınacak kapsamlı bir çözüme varılmadan önce bu müracaatı daha da ileriye götürecek bir işlem yapmamasının beklendiği bildirildi. (Lefkoşa, 17 Ekim.2001)

TÜRKİYE VE KKTC TARAFINDAN HAZIRLATILAN GÖRÜŞ BELGESİ, BM ÜYELERİNE DAĞITILDI 
Kıbrıs Rum Yönetimi`nin AB`ye tam üyelik başvurusunun, hukuka ve uluslar arası sözleşmelere aykırı olduğu yolunda Türkiye ve KKTC tarafından hazırlatılan görüş belgesi, BM üyelerine dağıtıldı. 
Türkiye`nin BM daimi temsilcisi Büyükelçi Ümit Pamir ve KKTC New York temsilcisi Büyükelçi Aytuğ Plümer`in imzalarıyla Genel Sekreter Kofi Annan`a ulaştırılan görüş belgesinde, ``AB üyesi olan İngiltere ve Yunanistan`ın, Kıbrıs (Rum Yönetimi`nin) AB`ye üyeligini veto etmek zorunda oldukları`` vurgulandı. Prof. Mendelson, ``1960 tarihli sözleşmelerinin Londra ve Atina hükümetlerine bu yükümlülüğü yüklediğini`` vurguladı. BM üyelerine dağıtılan 85 sayfalık görüş belgesinde, daha sonra şu husus yer aldı: 
"Kıbrıslı Rumlar, siyasal sorunlar çözümlenmeden Avrupa Birliği`ne tam üye kabul edilirlerse, bunun pratik sonucu, kabul edilen birimin, diğer AB üyelerine karşı olan yükümlülüklerini yerine getirememesi olacaktır." Prof. Mendelson, ``Aynı şekilde, öteki AB üyelerinin de Kıbrıs halkının tümüne yönelik yükümlülüklerini yerine getiremeyecekleri`` görüşünü vurguladı. 
Görüş belgesinin 44. maddesinde ise Kıbrıs sorununun kökenine inildi ve ``1963 krizinin patlak vermesinin nedeni, 1960 anlaşmalarıyla oluşturulan hükümet sisteminin çökmesidir. 1963 yılında Makarios hükümeti, nihai hedef olan ve adanın Yunanistan`a ilhakı anlamına gelen Enosis`i gerçekleştirmek için Anayasa ve uluslararası sözleşmeleri değiştirmek için aktif şekilde çaba harcamıştır`` denildi. 
Prof. Mendelson`un hazırladığı aynı yöndeki ilk görüş, 1997 yılında, Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurul belgesi olarak üyelere dağıtılmıştı. (New York, 16 Ekim.2001)

Yukarı

Ana Sayfa