KAYIPLAR DOSYASI


ğEDİTÖRDEN
ğKIBRIS'TAN HABERLER
ğKIBRIS TÜRK ÜNİVERSİTELERİ
ğKİM KİMDİR ?
ğFİLATELİ
ğKİTAP
ğKIBRIS TÜRK MUTFAĞI
ğİLETİŞİM
ğASKER MEKTUBU
ğLİNKLER

 ANA SAYFA

e@mail

 Sayfa yenilemelerinden ve yeni başlıklardan haberdar olmak istiyorsanız e-mailinizi yazın.



    

Editör
Metin ÇETİN

webmaster&desing
Oğuz ÇETİN

 

Kıbrıs sorununun insani boyutlarından biri kayıplar sorunudur.

Kıbrıs’ın “Elen Cumhuriyeti” olduğu iddiasıyla Türkleri yönetimden dışlayan Rumların 21 Aralık 1963’te başlattığı olaylarla birlikte “Kayıplar” sorunu başlamıştır. Önceleri sadece Kıbrıs Türkleri kaybolurken, 15 Temmuz 1974 Nikos Sampson Darbesi ve ardından gerçekleştirilen 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı neticesinde Rumlardan da kayıplar olmuştur.

Kayıp kişilerin akibetini araştırmak üzere, 1981 yılında, üçlü bir komite kuruldu. Üçlü komitede bir Türk (Rüstem Tatar), bir Rum ve Birleşmiş Milletler Temsilcisi (Paul Wourth-1996 yılında görevinden ayrıldı; Pierre Ritter- bu yıl hayatını kaybetti) görev yapıyor.

Teoriye göre, taraflar, komiteye kayıp listesi ve kayıp iddialarıyla ilgili belgeleri teslim edecek, komite de, elindeki bilgi ve belgeler ışığında, karşı tarafta arama yaparak kayıpların ölü mü yoksa sağ mı olduğunu belirleyerek kayıp ailelerine durum hakkında bilgi verecekti. Ancak Rum Yönetimi'nin tutumu nedeniyle, bu teorik çalışma hiçbir zaman gerçekleştirilemedi ve Yeşil Hat üzerindeki Ledra Palas'ta komite toplantıları ile yetinildi.

Gelinen son durumda; Türk ve Rum üyeler ile iki tarafın onayıyla BM tarafından atanan üçüncü üye Pierre Ritter’den oluşan Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi’nin 11 Ocak’ta yaptığı 83’üncü dönem toplantısında, Kıbrıs Türk tarafının Komite’ye kesin kayıp sayısını 500, Rum tarafının da 1493 olarak sunduğunun iki tarafca doğrulandığı bildirildi..

“Kayıplar” sorununun siyasi boyutu

“Kayıplar” sorununda Türk tarafının görüşü

“Kayıplar” sorununda Rum tarafı

"Rum doktorun korkunç itirafları"

12.10.2000

Yukarı

Ana Sayfa