Lepidoptera Arazi Kılavuzu

(Amatörler için)

 

 

Ahmet Ö. Koçak

 

CESA Home Page - Researchers - Research Activities - International Expeditions - Special Sources - Collections - Scientific Publications--Priamus - Miscellaneous Papers - Memoirs - SLOW PROGRAM and CD-ROMs - BWNE - CESA Ó

 

 

ã Bu çalışmadan yapılacak alıntı için aşağıdaki şekilde kaynak gösterilmelidir ã

"Koçak,A.Ö.,1999, Lepidoptera Arazi Kılavuzu: http://www.members.tripod.com/Cesa88/Arazi.htm"

ã CESA,1999-2001

 

G e n e l:

Tabiatta bugün yaşayan canlılar arasında hala gerçek ilişkilerini bilimsel olarak açıklayamadığımız birtakım dengeler vardır. Bu ilişkilerde rol oynayan geçmişte ve günümüzde çok sayıda bitki ve hayvan türleri bulunmaktadır. Dünyamızın bugünkü durumuna bakacak olursak, tabiatın dengesinde, içinde bulunduğumuz çağda yaşayan canlıların rol oynadığını görürüz. Geçen jeolojik devirlerdeki roller ise, bugün artık yaşamayan canlılar tarafından yerine getirildiği açıktır. Tabiatı, gerek içinde yaşayan türleriyle, gerekse bu türler arasındaki ilişkiler ve cansız çevresine karşı istek ve tolerans sınırlarıyla tanıyabilmenin tek yolu, onu yerinde araştırmaktır. Dış dünyaya açılarak çevresini biraz da olsa tanımaya çalışması, her insanın yerine getirmesi gereken bir görevidir.

Resim. Ayaş Dağları kelebek ve bitki türleriyle Orta Anadolu Bölgesinde ayrı bir önem arzeder (Foto: A. Koçak ã ).

 Biyolog gözü ile dış çevre, bitki ve hayvanların her türlü biyolojik ve ekolojik dünyasını kapsamına alır. İncelenmek üzere seçilen canlı grubunun niteliklerine göre canlı çevresinin özellikleri değişir. Sulak, ya da karasal ortamlar, orman, step, yol kenarı, bağ, bahçe gibi antropojen yaşam bölgeleri kelebek ve güvelerin araştırılmasında bir çalışma alanı olabilir.

Resim. Ankara, Bala yolu, 1300m. Yol kenarlarında yetişen bitkilerden bir kısmı nektarlarıyla birçok böcek ve kelebeği cezbeder (Foto: A. Koçak ã ).

Serbest yaşayan hayvanlar, genellikle bitkisel besinle beslendiklerinden, bunların inceleneceği bölgelerin bitki örtüsü bakımından bir özellik taşıması gerekir. İster gözlem, isterse toplamaya dayalı bir çalışma olsun, canlıları kendi ortamlarında araştırmak için yapılan bu faaliyetler arazi çalışması olarak nitelendirilir.

 

Resim. Ankara, Gölbaşı. Sulak alanlar bazı güve türlerinin gelişmesi için şart olan bir habitat çeşitidir (Foto: A. Koçak ã ).

Bazı yapay şartlar altında bir takım deney serileri veya gözlemlerin laboratuvarlarda yapılabilmesine karşılık, tabiatta gerçekleştirilmesi gereken çalışmalar için, mutlaka türlerin yaşam bölgelerinde bulunmak, incelemeleri burada yapmak lazımdır.

 

Resim. Bolu, Karadere. Ormanlarımız kendine özgü kelebek, güve ve bitki türlerini barındıran çok önemli bir yaşam çevresidir (Foto: A. Koçak ã ).

Arazide çalışmak, süphesiz bir laboratuvar çalışmasına benzemez. Arazi çalışmaları, araştırmanın yapılabilmesi için farklı ve özel teçhizat ve donanım gerektirir. Bu çalışmalar, kişinin günlük yaşamını dahi çok büyük ölçüde etkiler ve değiştirir. Muhakkak ki, daha fazla risk ve tehlikenin yanında, daha fazla enerji ve cesaret gerektiren bu faaliyetler, arazide tam bir konsantrasyon içerisinde, sürekli ve sabırla yürütülmelidir. Arazide gözlem ve çalışmaların belli bir zaman sınırlaması yoktur. Genellikle arazide insan, gücünün yettiği kadar çalışır, dayanabildiği kadar aç kalır, cesareti kadar ileriye gider. Uzun bir maraton olan arazi çalışmalarında insanın her türlü gücünü idareli sarfetmesi önemlidir.

 

Resim. Trebevic, Saray Bosna, 1979. Arazi çalışmaları, tabiata ilgi duyan her yaştaki insanın gerçekleştirebileceği sağlıklı ve sportif bir faaliyettir. (Foto: A. Koçak ã )

Tabiattan öğrenilecek o kadar çok şey vardır ki, bu bilgi birkaç senede elde edilemeyeceği gibi, buna insan ömrü dahi yetmez Tabiattaki sırları çözmek bir yana, neler olduğunu anlamaya bile zamanın yetmeyeceği açıktır. Ancak, küçük çabalarla biriken bilgilerin giderek artması, araştırma sonuçlarının yayınlanmasıyla bilginin yaygınlaştırılması ve genç bilim adamlarına aktarılmasıyla kainatın sırrı, insanlık tarihi içerisinde bir ölçüde anlaşılabilecektir.

 

 

 

 

 Resim. Karaormanlarda Sonbahar, 1983. Tabiat, hiçbir sun'i laboratuvarla kıyaslanamayacak kadar mükemmel ve kutsaldır (Foto: A. Koçak ã ).

Küçük te olsa bir gözlem sonuçlarının bilimsel değeri çok büyüktür. Önemli olan, gözlemin tarafsız ve doğru biçimde yapılmasıdır. Yine önemli olan basit bir sonucun dahi taşıdığı değeri insanın kabul edebilmesidir. Hiç bir canlının boşuna var olmadığı kadar, hiçbir davranışının da anlamsız olmadığı tabiat bu bakımdan eşsiz bir bilgi hazinesi, hiçbir yapay olgu ile kıyaslanamayacak kadar mükemmel ve kutsaldır.

Günümüzde insan, tabiatı rahatsız eden birtakım faktörler ve tahrip edici unsurlarla, çevre sorunları yaratıyor yaklaşımıyla bir takım mücadeleler başlatmıştır. Çabaların boşa gitmemesi, mücadelenin ne kadar bilinçli yapılabildiğine bağlıdır. Yaklaşım iyi niyetli de olsa, bir taraftan insanın bugüne kadar ulaşabildiği bilgilerin yetersizliği, diğer taraftan her şeye rağmen olumsuz faktörlerin ortadan kalkmamış olması, sorunların çözümünü neredeyse imkansızlaştırmaktadır. Arazi çalışmaları, bilimsel gerçeklerin öğrenilmesinde geç kalınan günümüzde, en fazla önem verilmesi gereken biyolojik faaliyetler arasındadır. 

 

Bazı Böcek takımlarına ait örneklerin toplanma ve saklanması ile ilgili hususlar:

 

Ordo: EPHEMEROPTERA (birgünlükler)

Erginleri yavaş uçan böceklerdir. En fazla dere, göl kenarı, benzeri yerlerdeki bitkiler çevresinde bol rastlanır. Bunlar tül atrapla yakalanabilir. Narin yapılı olduğundan, yakalanan örneklerin en kısa zamanda atraptan çıkarılması gerekir. Büyük örnekler siyanürle, küçükler ise alkolle öldürülerek saklanır. Ancak siyanürle öldürülenler iğnelenerek germe tahtasında gerilir, kurutulur, etiketlenerek saklanır. Küçükler ise daimi preparat yapılarak saklanır. Sulardan toplanan ephemer nimfleri önceden hazırlanmış yapay akvaryumlara alındığı takdirde erginleri elde edilebilir.

Ephemerlerin renkleri çok çabuk bozulur. Renk ve desenleri genellikle teşhiste önemlidir. Bu bakımdan örneklerin öldürülmeden önce gözlenip gerekli notların alınmasında yarar vardır.

 

Ordo: PLECOPTERA (taş sinekleri)

Plecopterleri toplamak için en uygun yerler temiz akarsuların kıyılarıdır. Buralardaki bitkilerin sap ve yapraklarına, taşların üzerine konan erginleri kepçe yardımıyla toplamak mümkündür. Bunlar, alkolde öldürülerek sürekli olarak saklanabilir. Büyük örnekler iğnelenerek gerilir, kurutulur ve kapalı kutularda saklanabilir.

 

Ordo: ODONATA (su bakireleri, ejdersinekleri)

Odonatlar gündüz aktif olan, genellikle hızlı uçan böceklerdir. Atrapla yakalanır. Küçük, zayıf yapılı türleri (bilhassa Zygopterler) akşam saatlerinde dere kenarlarındaki otsu bitkiler üzerinde gruplar halinde bulunurlar. Büyük Odonatların yakalanabilmesi için uzun süre davranışlarının gözlenmesi, istirahat ettikleri yerlerin belirlenmesi gerekir. Uçuş sırasında kepçeyle yakalayabilmek için çok süratli ve seri hareket etmek şarttır. Yakalanan örnek, hareketli olduğundan hemen kepçeden çıkarılarak hazırlanmış üçgen kağıtlara canlı olarak konmalıdır. Öldürme ortamı siyanürdür. Odonatların vücutlarındaki renk ve desenler teşhiste çok önemlidir. Ancak renkleri ölümden sonra kısa sürede bozularak kaybolur. Bunu bir ölçüde önlemek için örnek yakalandıktan sonra üçgen kağıtlara konarak 2-3 gün serin bir yerde canlı muhafaza edilir. Maksat, bu zaman içerisinde barsak içindeki maddelerin dışarı atılmasını sağlamaktır. Böylelikle çürümeden dolayı renk bozulması bir dereceye kadar önlenebilir. Siyanürde uzun süre tutulmalıdır. Örnek daha sonra thorax'ın dorsalinden iğnelenerek germe tahtasında kanatlarına şekil verilir. Kurutulduktan sonra kapalı kutularda etiketlenerek saklanır.

 

Ordo: ORTHOPTERA (çekirgeler)

Bez atrapla toplanırlar. Örnekler canlı tutulmak istenirse havalandırılabilen bir kap içerisinde, taze ot verilerek otçul çekirgeler beslenebilir. Bazı türleri ise etçildir. Bunlar için ise daha küçük çekirgeler besin olarak verilmelidir. Örnekler öldürülmek isteniyorsa, siyanür veya etil asetatlı kavanozlar kullanılmalıdır. Çekirgeler öldürüldükten sonra hemen abdomen içerisindeki organların çıkartılarak yerinin temiz pamukla doldurulması gerekir. Bu yapılmaz ise, en kısa zamanda çürüme başlar ve örnek bozulur. Bu nedenle çekirgelerin hazırlanması diğer gruplara göre daha farklı bir işlem ve el alışkanlığı ister. Örnek doldurulduktan sonra, iğnelenerek bacak ve antenlerine uygun şekil verilerek kurutulur. Etiketlenen örnekler kapalı koleksiyon kutularında sınıflandırılarak saklanır.

ORDO: DICTYOPTERA

Subordo: Mantodea (Peygamberdeveleri)

Bu alttakıma halk arasında Peygamberdevesi olarak adlandırılan böcekler dahildir. Bunlar diğer böcekleri avlayarak yediklerinden tabiatta biyolojik bir denge unsuru olarak görev yapar. Bu bakımdan insanlar için faydalıdır. Toplanması, hazırlanması ve saklanması Orthopterlerdeki gibidir.

 

 

 

 

Ordo: HEMIPTERA (yarımkanatlılar, tahtakuruları)

Karada yaşayan, büyük örnekler atrapla, küçük ve zayıf yapılı örnekler ise aspiratörle yakalanır. Etil asetat buharıyla öldürülür. Küçük örnekler, micro iğnelerle iğnelenir veya küçük kartonlara yapıştırılır. Büyük örnekler ise scutum'un ortasından iğnelenir, kurutularak saklanır. Tatlı sularda yaşayan türleri, bulundukları su derinliğine göre, kepçelerle yakalanabilir.

 

Ordo: PLANIPENNIA, RAPHIDIOPTERA, MEGALOPTERA (sinirkanatlılar)

Bu takımlara giren böceklerin erginleri atrap ile yakalanır. Etil asetat veya siyanürle öldürülerek iğnelenir. Karınca aslanları (Myrmeleonidae) larvaları, sıcak bölgelerde gevşek topraklı veya kumlu yerlerde ters huni şeklinde açtıkları yuvaların dibinde oturur, huni içine kayarak düşen karıncaları yiyerek beslenirler. Erginleri ise böyle habitatlarda, yaz ve sonbahar aylarında aktiftir.

 

Ordo: LEPIDOPTERA (kelebek ve güveler)

Resim. Arazide toplanan örnek öldürüldükten sonra daha önceden hazırlanmış özel kağıt zarf içine dikkatle yerleştirilerek gerekli bilgileri kaydedilir. (Foto: A. Koçak ã ).

Kelebekler gündüz aktiftir. Bunlar tül atrapla yakalanabilir. Siyanür veya etil asetatlı kavanozlarda öldürülür. Kepçe içerisinde, yakalandıktan hemen sonra çıkartılarak öldürülmeli, sonra örneğin boyuna uygun, üçgen şeklinde hazırlanmış kağıt zarflara kaydedilerek konulmalıdır. Kağıt içerisinde örnekler kısa sürede kuruyacağından hiçbir zaman basınç görmemeleri gerekir. Bu nedenle, sağlam karton kutular içerisine geçici olarak konmalıdır Kelebek ve güveler hiçbir zaman bitkiler gibi basınçla kağıt tabakalar arasında kurutulmaz.

 Resim. Anthocharis cardamines cardamines (Pieridae) (Foto: A. Koçak ã ).

"Wild Photography", yaban hayatı fotoğrafçılığı, sanatsal değerinin yanısıra, türlerin davranışı ve ekolojisi ile ilgili en sağlıklı bilgilerin tespiti açısından da ayrı bir önem taşır.

 

 

 

 

Resim. Periphanes delphinii L. (Noctuidae) (Foto: A. Koçak ã ).

Güveler ise genellikle gece aktiftir. Toplanabilmesi için bunları cezbeden, özel ışık tuzakları kullanılması gerekir.

 Bazı güveler için ise (Sesiidae) feromon tuzakları gerekir. Toplanan örneklerin öldürülüp geçici muhafazası kelebeklerdeki gibidir.

 

 

 

Resim. Aporia crataegi tırtılı (Pieridae) (Foto: A. Koçak ã ).

Tırtıllar genellikle besin bitkilerinin üzerinde bulunurlar. Toplandıkları zaman eğer yetiştirilmek isteniyorsa, mutlaka üzerinde bulunduğu bitkilerin de alınarak teşhis edilmesi gerekir. Çünkü pek çok tür sadece belli bitkilerin çeşitli organları (yaprak, çiçek, tohum, gövde, kök v.s.) ile beslenebilirler. Tırtılların hangi türe ait olduğunu anlayabilmek için en iyi yol, onların erginleşmesini sağlamak, teşhisi bundan sonra yapmaktır. Tırtılları besleyebilmek için irice bir kavanoz (cam veya plastik) içine, bir miktar besin bitkisi koymak, kapak kısmını havalandırma sağlamak amacıyla, tül ile kapatmak gerekir. Kavanozun doğrudan gelen güneş ışığından korunması, bitkilerin daima tazelenmesi, asla doğrudan su verilmemesi ve besleme kabının devamlı temiz tutulması lazımdır. Bir kaba aşırı besin ve çok sayıda tırtıl konması sakıncalıdır. Tercihen toplama yerlerine ve türlerine göre örnekler sınıflandırılmalıdır. Deri değiştirme sırasında tırtıllar rahatsız edilmemeli, pupa safhasına geçeceği sırada ise türüne göre, uygun ortamların önceden hazırlanması gerekir. Bazı türler dallara tutunarak, bazıları ise toprak altında koza örerek pupa safhasına geçer. Pupa olan bir birey artık beslenmez. Muhtemelen ertesi sene bu pupadan ergin birey çıkar. O zamana kadar pupalar, aynı kavanozda, serince ve gölge bir yerde saklanmaya devam etmelidir.

Resim. Tomares nogelii nogelii (Lycaenidae) istirahat halinde (Foto: A. Koçak ã ).

Tırtıllar eğer öldürülerek bilimsel maksatlı koleksiyon materyali olarak saklanmak isteniyorsa, şöyle klasik bir yol takip edilebilir. Örnek önce kaynar suda öldürülür. Daha sonra, anal ucundan makasla kesilerek küçük bir delik açılır. Cam üzerine yatırılan örnek, yuvarlak bir kalem ile baştan anal uca doğru, üstten bastırılarak adeta yufka yayar gibi dikkatle ezilir. Bu sırada yassılan hayvanın arka ucundan iç organları dışarıya çıkar. Bütün organları dışarı çıkan örnek, kısa bir süre su ile temizlenir. Arkada açılan delikten içeri ince bir hortum sokularak vücuda geçici olarak tespit edilir. Hafif ateş üzerindeki sıcak havada, hortumun diğer ucundan üflenen veya pompayla gönderilen hava basıncıyla şişen tırtılın derisi, içinde bulunduğu sıcak ortamda kurutulur. Bu sırada dikkat edilmesi gereken husus, kuruma sırasında tırtıl derisinin sürekli şişkin, gergin tutulmasıdır. Deri kuruduktan sonra hortum çıkartılır. Boş vücudu içerisinde uygun kalınlık ve uzunlukta bir çöp takılan deri, çöpün dışta kalan kısmından iğnelenir, etiketlenerek kapalı kutularda saklanır. Çok eskiden beri uygulanan bu metotla, öldükten sonra renk ve desenlerini kaybeden tırtılların, eğer iyi hazırlanmış iseler, renkleri büyük ölçüde korunabilmektedir. Tırtıllar ve kelebekler alkole konursa renklerini kaybederler. Bu hiç arzu edilmeyen bir öldürme şeklidir. Ancak anatomik incelemeler için kullanılabilir. Modern metotlarla tırtıllar, öldürüldükten sonra vücutlarına istenilen şekil verilerek derin soğutucularda özel nem alıcı maddelerin de katkısıyla, yaklaşık -40°C'nin altında bir haftalık sürede, soğuk şartlar altında kurutulurlar.

Gerek kelebek ve güveler, gerekse diğer kanatlı böceklerin, kanatlarındaki renk ve desenlerin incelenebilmesi için gerilmeleri gerekir. Belli standartlarda bu germe işlemi, özel boyutlarda ve malzemeden hazırlanmış germe tahtalarında yapılır. Eğer örnekler öldürüldükten hemen sonra gerilmek isteniyorsa, bu en uygun zamandır. Ancak genellikle arazide toplanan örnekler hemen gerilememekte, öldükten kısa bir süre içinde bireyler kuruyarak sertleşmektedir. Bunun bir sakıncası yoktur. Ancak kuruyan örnekler artık dikkatle korunmalı, tekrar yumuşatılmadan önce, mümkünse kağıt zarfları dahi ellenmemelidir. Kuruduktan sonra son derece kırılgan hale gelen örnekler gerilmeden önce mutlaka yumuşatma kaplarında yumuşatılmalıdır.

Yumuşatma kabı, uygun boyutlarda seçilmiş, örnek olarak plastik, kapaklı bir kabın dibine bir tabaka pamuk konup bütün suyu içecek kadar sulandırmak suretiyle hazırlanır. İçinde konacak örneklerin suyla direk temasını önlemek gerekir. Örnekler tercihen özel kayıtlarını da içeren kağıt zarflarıyla konmalı, bu arada farklı yerlerden toplanmış örnekler birbirine yanlışlıkla karıştırılmamalıdır. Yumuşatma süresi, ortamın ısısına, örneğin kuruluğuna ve büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Genellikle 2-3 gün süren yumuşatma süresi hiçbir zaman ısıyı fazlalaştırarak veya başka yollarla hızlandırılmamalı, örnekler sadece nem ile yumuşamalı, asla dışarıdan ıslanmamalıdır. Bununla beraber, bazı büyük güvelerin rutubetli kap içerisinde yumuşaması normalin üzerinde bir süre gerektirir. Pratik bir çözüm böyle iri güvelerin karnına kaynar su şırınga etmektir. Bu suretle kanat kasları kısa sürede gevşer ve örnek gerilebilecek kıvama gelir. Kapalı tutulan kabın içinde bir günden uzun süren yumuşama sırasında meydana gelecek küflenmeyi önlemek şarttır. Bunun için en basit yol, kap içinde birkaç damla sirke damlatmaktır. Ayrıca bunun yerine, piyasada koku giderici olarak satılan ve naftalin gibi de kullanılabilen Paradiklorobenzen (Globol) tabletlerinden yeterli bir miktar da kullanılabilir.

Yumuşayan örnekler özel boy ve kalınlıktaki böcek iğneleri ile uygun vücut kısımlarından iğnelenerek germe tahtalarına yerleştirilir. Kanatlar belli ölçülerde simetrik biçimde açılarak gerilir. Pozisyonun bozulmadan kalmasını sağlamak için kanatlar üzerine dikkatle kapatılan kağıt bantlar kanat dışındaki bölgelerden, gergin bir durumda iğnelenir. Anten ve bacaklara da uygun şekil verildikten sonra germe tahtasındaki örnekler en az bir hafta süreyle kurumaya bırakılır. Kuruyan örnekler, kağıt bantları kanatların üzerinden dikkate sökülerek, germe tahtasından çıkarılır. Tekrar çok kırılgan duruma gelen bu örnekler iğnelerinden dikkatle tutulmalıdır. Gerekli etiketleri örneğin iğnesine alttan sokulur. Teşhis işlemi bu safhadan itibaren yapılabilir. Teşhis edilen örneklere ayrıca teşhis etiketleri iğnelenir. Örnekler kapalı kutularda gerekiyorsa tasnif edilerek saklanır.

Kurutularak saklanan bütün böceklerin kutuları içine, dışarıdan gelebilecek güve veya benzeri zararlıların tahribatından korumak için naftalin gibi maddeler yerleştirmek gerekir. Alkolde saklananların ise, zamanla eksilen alkolleri tamamlanmalıdır. İster alkolde, isterse kuru olarak saklanan bütün örnekler, toplama kayıtlarının bulunduğu etiketlere sahip olmalıdır. Etiketsiz, ya da yanlış etiketlenmiş örneklerin bilimsel çalışmalar için hiçbir değeri yoktur. Elde edilen daha fazla bilgi, etiket yerine arazi not defterine, gerekli kayıt numaralarıyla birlikte kaydedilir. Arazide çalışan herkes kendine ait bir kayıt defteri tutmalıdır.

Ordo: DIPTERA

Sinekler tabiatta çok değişik yaşam bölgelerinde bulunurlar. Bu nedenle de toplanmalarına ait yöntemler gruplara göre değişir. Tabiatta serbest yaşayan bireyler genellikle gündüz aktif olup beslenmeleri çiçeklerden nektar emerek olduğundan bu bireylere çiçekli habitatlarda rastlanır. Bazen bir türün erkeği serbest yaşar ve nektarla beslenirken, dişileri hayvanlardan kan emer (Tabanidae). Bunların erkek ve dişilerini bulundukları farklı habitatlarda aramak gerekir. Pislikle, leş veya çürüyen maddelerle beslenenler bu maddelerin bulunduğu yerlerde aranmalı ve toplanmalıdır. Rutubet sevenler veya larvaları tatlı sularda yaşayanlar ise göl, akarsu kenarlarında veya nemli karasal ortamlarda yaşarlar. Parazit gruplar da üzerinde yaşadıkları hayvanlarda aranmalı ve toplanmalıdır.

Toplama genellikle gündüz, atrap, aspiratör, koku tuzakları v.s. araçlar kullanılarak yapılır. Çok küçük ve zayıf yapılı gruplar alkolde öldürülerek saklanır. Büyük örnekler ise siyanür, etil asetat gibi ortamlarda öldürülerek iğnelenir, kurutularak kutularda saklanır. Sineklere toraksın yan tarafından sokulan iğne 1/3, 2/3 oranlarına ayarlanır, ancak, iğnelendikten sonra, standart müze materyali olarak saklanacak örneklerin kanatları yanlara açılarak kurutulmaz (Lepidoptera ile karşılaştırınız).

 

Diğer bazı böcek takımlarının toplanması:

Coleoptera, Hymenoptera gibi böceklerin erginleri de çok çeşitli habitatlardan atrapla toplanır. Siyanür veya etil asetatla öldürülür ve iğnelenip kurutulmak suretiyle saklanır. Ancak iğnenin sokulacağı noktalar değişiktir (bkz. böcek iğneleri).

Trichoptera erginleri, Odonata gibi su kenarlarındaki bitkiler üzerinde bulunur, veya buralarda yakılan ışığa gelirler. Larvaları ise tatlı sularda evcikler içerisinde yaşarlar. Larva ve erginleri % 70 lik alkolde öldürülür ve saklanır.

 

Öldürme Ortamları:

Etil asetatlı öldürme şişeleri insan sağlığı açısından tehdit edici sayılmaz. Böcekleri ise kısa sürede etkileyerek öldürür. Kaynama noktası yüksek olmasına rağmen yanıcı niteliğine karşı her zaman dikkatli davranılmalıdır.

Etil asetat, cam bir kavanoz dibine 1-2cm kalınlığında dökülmüş alçıya emdirilirse, kısa bir süre böcekler için öldürme ortamı hazırlanmış olur. Ancak, çok uçucu olduğundan, açılan kavanozdan uçup gitmesi nedeniyle öldürme kavanozu kısa sürede etkisini kaybeder. Aralıklarla, böcek öldürmek için kavanozun açılıp kapanmasıyla etki kaybolacağından, kavanoza yeniden yeterince etil asetat damlatılmalıdır. Ancak, burada dikkat edilecek husus, örneklerin bu sıvıyla doğrudan temas etmemesinin sağlanmasıdır. Etil asetat çoğu plastik maddeyi eritebilir. Bu nedenle muhafazasında tercihen cam şişeler kullanılmalıdır. Rahat kullanabilmek için ise tecrübe kazanılmalıdır.

Kloroform, eter gibi maddeler de etil asetat gibi öldürücüdür. Ancak bunların kaynama noktaları çok düşük olması tehlikeye yol açabilir. Ayrıca insana da etkilidir.

 

Böcek İğneleri:

Resim. Böceklerin bilimsel materyal olarak hazırlanması ve saklanabilmesi için standard böcek iğnelerinin kullanılması gereklidir (Foto: A. Koçak ã ).

 

Kurutularak saklanacak böcekler iğnelenmelidir. Böcekler belli standartlardaki çelik böcek iğneleriyle (Insect Pins/ Insekt Nadeln, no: 000, 00, 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7) torakstan dikey olarak iğnelenir. Iğnenin 1/3 oranındaki bölümü böceğin üst; 2/3 lük kısmı ise alt kısmında kalmalıdır. Iğneler çeşitli böcek takımlarında göğüsün farklı bölgelerinden sokulur. Örnek olarak, Lepidopter'lerde toraksın ortasından, Orthopter'lerde sağ yarının ortasından, Coleopter'lerde sağ elytranın ortasından, Dipter'lerde göğüsün yan tarafından iğne sokulur. Böceğin iriliği ile, kullanılacak iğnenin kalınlığı doğru orantılıdır. 4.5 cm. boyundaki en ince iğne (000), en kalını ise (6) numaradır. Ayrıca daha büyük böcekler için kullanılan 5.5 cm lik (7) numaralı iğneler ile çok küçük güve ve böcekler için kullanılan 1.5 cm boylu 0.20 ve 0.15 numaralı mikro iğneler de vardır.

Ayrıca bazı sert derili ve küçük böcekler ne iğnelenebilir, ne de alkolde saklanması uygundur. Bunlar da özel küçük kartonlarına yine suda çözünebilir özel yapıştırıcılarıyla yapıştırılarak (vücuduna uygun şekil verilerek) kartonları iğnelenir. İlgili etiketlerin hepsi böceğin iğnesine alt taraftan sokulur.

Kuru olarak muhafaza edilecek olan örnekler, belli standartlarda vücutlarına şekil verilmek istenirse, yumuşatma ortamlarında belli süre tutularak vücutlarının yumuşaması sağlanır. Bunun için, içi nemlendirilmiş pamuk veya süngerle kaplı, plastik, kapalı kutularda oda sıcaklığında yaklaşık iki gün bekletilen normal boyutlu örnekler yumuşarlar. Daha uzun süreli bekletmelerde, küflenmeye karşı tedbir alınmalıdır. Yumuşatılan örnekler germe tahtaları adı verilen belli standartlardaki tahtalar üzerinde, kanatları açılarak, kağıtlarla sabit hale getirilerek kurutulur. Bu işlemleri yapabilmek, kişinin belli bir süre el alışkanlığı kazanmasını gerektirir. Kurutulan örnekler tahtadan sökülerek etiketleri takılır ve koleksiyon kutularına düzenli şekilde konur.

Bazı örnekler alkolde muhafaza edilmelidir. Bunlarda belli boylardaki kapalı, cam şişelerde etiketleri de içine konarak (kurşun kalemle yazılmış olabilir), alkol içinde uzun süre saklanabilirler (%70 lik). Çok küçük ve yumuşak derili örnekler, bazen mikroskobik preparat halinde lam/lamel arasında saklanır. Bunun için belli preparat yapma yöntemleri uygulanır. Preparatlar da belli standartlarda etiketlenerek düzenli biçimde saklanır.

Bazı gruplarda, teşhis işlemleri, genital organların preparatlarının da hazırlanmasını gerektirir. O zaman, kurutulmuş standart örneklerden kopartılan abdomen parçası KOH (%10 luk) çözeltisi içerisinde kısa bir süre kaynatılarak, kitin yapılı genital organın, abdomenden ayrılması sağlanır. Bunlar, mikroskop altında ince pens ve iğneler yardımıyla temizlenerek, alkol serilerinden geçirilmesi, kreozot veya xylol ile şeffaflaştırıldıktan sonra, Entellan ile lam/lamel arasına monte edilir. Bazı hallerde özel boya maddeleri de kullanılabilir. Genital yapıları taşıyan preparatlar, parçanın alındığı örnekle aynı numara verilerek kaydedilir. Kayıtlar ayrı özel bir deftere işlenir. Preparattaki yapılar incelenerek teşhis yapılır. Teşhis edilen türün adı preparata ve ilgili örneğe de ayrı ayrı yazılır.

 

Saklama ve Sınıflandırma:

Hazırlanarak etiketlenen örnekler, benzerleri bir araya getirilerek bir düzenlemeye tabi tutulur. Bu şekilde değişik yerlerden toplanmış fakat etiketli örnekleri türlerine göre bir araya getirmek mümkündür. Daha sonra bunların ait oldukları tür teşhis edilerek saklandıkları ortamda, örnek olarak bir koleksiyon kutusunda, bireyler gruplar halinde belli bir tür etiketinin altına dizilirler. Böyle düzenlenmiş örnekler bilimsel çalışmalara uygundur.

Örneklerin sağlıklı şekilde uzun süre saklanabilmeleri, bunlara zarar veren faktörlerin ortadan kaldırılmasına bağlıdır. Örnek olarak tozdan korunması için kapalı kutular, ışıktan korunması için karanlık ortamlar (gün ışığı bilhassa bazı kelebeklerin renklerini kısa sürede soldurur veya değiştirir), başka böceklerin yiyerek yaptıkları tahribata karşı globol (paradichlorobenzen), naftalin gibi maddelerle belli zamanlarda zararlı böceklere karşı ilaçlama yapılması şarttır.

Günümüzde bilimsel maksatla toplanan materyalin en kısa zamanda gerekli şekilde değerlendirilerek yayınlanması gerekir. Materyalin çalışılmadan saklanması uzun sürede mümkün olmayabilir. Materyal, çalışılarak yayınlandıktan sonra da saklanmalıdır. Bunun bilimsel sebepleri vardır. Bunun üzerinde düşününüz.

Koleksiyon kutuları: Bu kutular belli standartlarda ve ölçülerde olabilir. Ancak prensip olarak iyi kapanan, ahşap malzemeden yapılmış ve örnekleri kuru muhafaza edebilecek ortamı sağlamalıdır. Tabanı köpük gibi iğne batabilen bir malzemeden olup üzeri kağıtla kaplanmalıdır. örnekler belli bir düzene göre bu kutulara etiketlenerek dizilirler. Kapağın cam olması, örnekleri kapağı açmadan da görebilmeyi sağlar. Ancak örneklerin ışığa karşı korunması gerekir. Aynı şekilde kutuların içine belli zamanlarda böceklere karşı ilaçta konmalıdır.

 

Bazı Böcek Takımlarının Tipik Morfolojik Özellikleri:

Arazide, basit bir lup ile (x8-12) böceklerin hiç olmazsa takımları seviyesinde teşhislerinin yapılabilmesi için gerekli olan basit karakterleri, aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.

Ordo

Met

Ağız

Kanat

Bac

Str

Tym

Besl

Hab

Sos

Aktif

1 Ephemeroptera

He

m, -

n

yok

Yok

yok

amph

gre

di-no

2 Plecoptera

He

m, -

n

yok

Yok

zoo

amph

sol

di

3 Odonata

He

m, -

n

yok

Yok

zoo

amph

sol

di

4 Orthoptera

He

tg, -

III.s

var

Var

phyzo

kara

sgr

di

5 Mantodea

He

tg, -

I.ya

yok

Yok

zoo

kara

sol

di-no

6 Blattodea

He

tg, -

n

yok

Yok

phyzo

kara

sol

no

7 Dermaptera

He

tg, -

n

yok

Yok

phyzo

kara

gre

no

8 Isoptera

He

m, -

n

yok

Yok

phy

kara

gre

no

9 Thysanoptera

He

De*

m, t

n

yok

yok

phy

kara

sol

di

10 Heteroptera

He

De

tg,m,-

n

yok

yok

phyzo

amph

sgr

di

11 Homoptera

He

De

tg,m,-

n

var

var

phy

kara

sgr

di

12 Mallophaga

He

Kç*

yok

n

yok

yok

para

para

-

-

13 Siphunculata

He

De*

yok

n

yok

yok

para

para

-

-

14 Megaloptera

Ho

m, -

n

yok

yok

phyzo

amph

sol

di

15 Raphidioptera

Ho

m, -

n

yok

yok

zoo

kara

sol

di-no

16 Planipennia

Ho

m, -

n

yok

yok

zoo

kara

sol

di-no

17 Mecoptera

Ho

m, -

n

yok

yok

zoo

kara

sol

di

18 Trichoptera

Ho

m, k

n

yok

yok

zoo

amph

sol

di-no

19 Lepidoptera

Ho

E

m, p

n

yok

bazı

phy

kara

sol

di-no

20 Diptera

Ho

De

m, -

n

yok

yok

phyzo

kara

sol

di

21 Siphonaptera

Ho

De*

yok

n

yok

yok

para

para

-

-

22 Hymenoptera

Ho

Ye

m, -

n

Yok

yok

phypa

kara

sgr

di

23 Coleoptera

Ho

el, -,t

n

Bazı

yok

phyzo

kara

sol

di

24 Strepsiptera

Ho

Kç*

m, -

n

Yok

yok

para

para

-

-

 

Kısaltmalar: I., II., III. çift bacaklar. * değişmiş. - çıplak. amph amphibiotic. d delici. de delici-emici. di diurnal. el elytra. gre gregar. He Hemimetabol. Ho Holometabol. k kıllı. ka kazıcı. kara karasal. kesici-çiğneyici t tüylü. tg tegmina. m membran. n normal. no nocturnal. ov ovipositor. p pullu. para parazit. phy phytophag. phyzo phyto-zoophag. phypa phytophag-parazit. s sıçrayıcı. sgr soliter-gregar. sol soliter. su sulak alan. to toplayıcı. ya yakalayıcı. ye yalayıcı-emici. zoo zoophag.

 

SON YILLARDA YAPILAN ÖĞRENCİ EKSKÜRSİYONLARI 

25.5.1992 tarihinde yapılan bir öğrenci gezisi ile ilgili bilgiler aşağıda verilmiştir.

Nisbeten tabii vejetasyon sınıflarına örnekler görebileceğimiz alanlardan birisi Ankara'nın Altındağ kazasının Karacaören köyünün çevresidir. Burada yol kenarlarında Chenopodietea, tarla içi ve kenarlarında Secalinetea, tepelerin bilhassa taşlı kayalı ve az otlatılmış yamaçlarında Astragalo-Brometea, yine tepelerde kalıntı halinde Quercus pubescens (tüylümeşe) toplulukları (Quercetea pubescentis, Querco-Carpinetalia, Quercion anatolicae), akarsu boylarında Populus nigra ve Salix sp. ağaçlarıyla temsil edilen Populetea sınıfına ait çeşitli formasyonlar bulunmaktadır.

Türkiye'de bu sınıflar bilinmekle beraber, bunların çeşitli kategorilerindeki sintaksonomik birimleri yeterince tanımlanmamıştır. Nitekim, çalışma alanımızda da henüz tanımı yapılmamış formasyonlar bulunmaktadır.

1.Alan: Quercion anatolicae alyansına ait korulukta açıklık alanlarda, güneye bakan hafif eğimli yamaçlarda Festuca valesiaca, Senecio vernalis'in nisbeten bol bulunduğu yerler.

Yer: Ankara: Altındağ: Karacaören köyü cıvarı. Yükseklik: 950m. Tarih: 25.5.1992.

Ordo: Lepidoptera: Pyralidae: Synaphe moldavica, Tretopteryx pertusalis. Pieridae: Zegris eupheme. Satyridae: Coenonympha pamphilus. Lycaenidae: Polyommatus icarus, Glaucopsyche alexis. Ctenuchidae: Amata rossica.

2.Alan: Astragalo-Brometea'dan dönüştürülmüş ekin tarlaları kenarı ve iç kısımları (Secalinetea) ile su kenarlarında Populetea' nın dibindeki otlu kesimler.

Yer: Ankara: Altındağ: Karacaören köyü cıvarı. Yükseklik: 900m. Tarih: 25.5.1992.

Ordo:Lepidoptera: Pyralidae: Synaphe moldavica, Synaphe consecretalis, Tretopteryx pertusalis. Papilionidae: Iphiclides podalirius, Allancastria deyrollei. Pieridae: Pieris rapae, Anthocharis grueneri. Argynnidae: Issoria lathonia, Melitaea cinxia, Eurodryas orientalis. Satyridae: Coenonympha pamphilus. Lycaenidae: Callophrys rubi, Tomares nogelii, Thersamonia hylla, Loweia tityrus, Cupido osiris, Glaucopsyche alexis, Plebejides pylaon, Aricia agestis, Cyaniris bellis, Polyommatus icarus, Plebicula thersites, Sublysandra cornelia. Geometridae: Rhodostrophia sieversi. Ctenuchidae: Amata rossica. Noctuidae: Helicoverpa armigera, Tyta luctuosa, Acontia lucida.

3.Alan: Tahribedilmiş Astragalo-Brometea stebine sahip kalker kayalı yamaçlar, ekin tarlası kenarında yol kenarı ruderal vejetasyonu (Chenopodietea).

Yer: Ankara Gölbaşı: Ballıkpınar köyünün 2 km kuzeyindeki kayalık yerler. Yükseklik: 1000m. tarih: 5.6.1992.

Ordo:Orthoptera. Tettigoniidae: Isophya karabagi.

Ordo:Lepidoptera (ergin safhada ve heliophil): Pyralidae: Pterothrixidia sp., Synaphe moldavica. Pieridae: Pontia daplidice. Lycaenidae: Tomares nogelii, Glaucopsyche alexis, Plebejides pylaon, Cupido osiris, Polyommatus icarus, Plebicula thersites. Argynnidae: Melitaea cinxia, M. phoebe, M. didyma. Hesperiidae: Muschampia nomas. Geometridae:Scopula ornata. Zygaenidae: Zygaena loti, Adscita volgensis. Noctuidae:Emmelia trabealis.

4. Alan: Ankara, Yenimahalle, Beştepe 850m, 9.6.1993. Alan, artık step bitki formasyonuna sahip (malakofil ve ot stebi) olup alanda Nisan- Haziran ayları arasında belirlenen bitki türlerinin listesi şöyledir: Onosma bracteosum, Lappula barbata, Buglossoides arvensis, Cerastium illyricum, Anchusa azurea, Moltkia cinerea, Nonea macrosperma, Nonea stenosolen, Ononis spinosa, Vicia cracca, Lotus aegaeus, Hedysarum varium, Astragalus melanophrurius, Astragalus macrocephalus, Astragalus ornithopodioides, Astracantha wiedemanniana, Astracantha baibutense, Genista sessilifolia, Melilotus officinalis, Ornithogalum sp., Gladiolus atroviolaceus, Fritillaria flescheriana, Diplotaxis tenuifolia, Crambe orientalis, Alyssum linifolium, Hesperis balansae, Cruciata coronata, Sisymbrium officinale, Reseda lutea, Phlomis herba-venti, Ajuga chamaepithys, Salvia tchihattcheffii, Salvia cryptantha, Salvia cyanescens, Salvia ceratophylla, Salvia syriaca, Marrubium parviflorum ssp.oligodon, Stachys sp., Lamium sp., Atriplex sp., Scutellaria orientalis, Sanguisorba minor, Potentilla recta, Hyoscyamus niger, Knautia sp., Haplophyllum thesioides, Achillea biebersteinii, Jurinea sp., Centaurea carduiformis, Centaurea urvillei, Cousinia stapfiana, Cirsium arvense, Anthemis tinctoria, Noaea mucronata, Malabaila secacul, Artedia squamata, Eryngium campestre, Falcaria vulgaris, Zygophyllum fabago, Peganum harmala, Euphorbia macroclada, Prunus spinosa, Silene subconica, Silene dichotoma, Silene cappadocica, Geranium tuberosum, Papaver sp., Glaucium leiocarpum, Poa bulbosa, Bromus tectorum, Bromus sterilis, Hordeum murinum, Stipa holocericea, Aegilops cylindrica, Festuca valesiaca, Ranunculus sp., Valerianella coronata, Scrophularia xanthoglosata, Plantago lanceolata, Convolvulus arvensis.

Yukarıda belirtilen tarihte yapılan ekskürsiyona katılan toplam 25 öğrencinin belirlemelerine göre alanda aşağıdaki böcek takım, familya ve türlerine ait örnekler, ekolojik özellikleriyle birlikte tesbit edilmiştir.

Dictyoptera: Bolivaria brachyptera (nymph)

Orthoptera: Tettigoniidae: Isophya karabagi, Platycleis sp. Acrididae: Chorthippus sp.

Lepidoptera: Pyralidae: Evergestis frumentalis, Eurhodrope sp., Crambus sp. Zygaenidae: Zygaena minos. Brachodidae: Brachodes appendiculata. Papilionidae: Iphiclides podalirius, Allancastria deyrollei. Pieridae: Pontia daplidice. Lycaenidae: Thersamonia thersamon, Tomares nogelii, Plebejides pylaon, Pseudophilotes vicrama ssp.astabene, Glaucopsyche alexis. Argynnidae: Pandoriana pandora. Noctuidae: Autographa gamma.

Homoptera: Cercopidae: Cercopis sanguinolenta.

Heteroptera: Pentatomidae: Graphosoma lineatum, Eurygaster maura, Aelia rostrata. Lygaeidae: Lygaeus sp.

Diptera: Asilidae, Bombyliidae.

Hymenoptera: Apidae: Apis mellifera, Bombus sp. Vespidae: Vespa sp.

Coleoptera: Carabidae, Curculionidae, Cerambycidae, Mordellidae, Scarabaeidae, Chrysomelidae, Elateridae, Coccinellidae: Coccinella septempunctata.

Updated on November 3rd ,1999

CESA Ó